Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında her yıl düzenlenen COP toplantıları, 197 ülkenin katılımıyla gerçekleşir. Bu toplantılarda, sera gazı azaltım hedefleri, uyum politikaları, iklim finansmanı, kayıp zarar mekanizmaları ve karbon piyasalarının kuralları belirlenir. Ayrıca Paris Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik yol haritası da COP toplantılarında şekillenir ve alınan kararlar ülkelerin iklim politikalarını doğrudan etkiler.
COP’a ev sahipliği yapmak, bir ülkeye diplomatik, ekonomik ve çevresel kazanımlar sunar. Ev sahibi ülke, küresel iklim politikalarının merkezine yerleşerek önemli bir diplomatik görünürlük elde eder. Aynı zamanda turizm, konaklama, ulaşım ve hizmet sektörlerinde ekonomik hareketlilik yaşanır. Yeşil dönüşüm projeleri ve sürdürülebilirlik çalışmaları desteklenirken uluslararası finans kuruluşlarının ilgisi artar.
COP toplantıları 1995’ten bu yana farklı ülkelerde düzenlenmiştir. Bazı öne çıkan ev sahibi ülkeler şunlardır: Almanya, Japonya, Danimarka, Fransa, Birleşik Krallık, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve Brezilya. Türkiye ise gelecek yıl ilk kez COP toplantılarına ev sahipliği yapacaktır.
COP’a ev sahipliği yapmak büyük bir organizasyon becerisi gerektirir. Altyapı hazırlıklarından güvenlik düzenlemelerine kadar geniş kapsamlı bir planlama yapılmalıdır. Ayrıca sürdürülebilirlik, güvenlik protokolleri ve diplomasi hazırlıkları da önem taşır.
Türkiye, COP31 için Avustralya ile rekabet etti ve Belem’de düzenlenen COP30 Genel Kurulu’nda COP31’in Türkiye’de yapılmasına karar verildi. Bu durum Türkiye’nin küresel iklim diplomasisindeki rolünü güçlendirecek ve uluslararası yatırımcıların ilgisini çekecektir. Türkiye’nin iklim politikaları küresel ölçekte örnek teşkil edecektir.
Reklam ve İşbirliği: [email protected]