Tüp Bebek
Tüp bebek, tıptaki gelişmelerle sürekli yenilenen ve gelişen, doğurganlığa yardımcı olmak veya genetik sorunları önlemek ve çocuk sahibi olmak için kullanılan en etkili yardımcı üreme teknolojilerine verilen isimdir. Dünya çapında ve Türkiye’de kısırlık, doğurganlık çağındaki tüm çiftlerin yaklaşık yarısını etkilemektedir. Bazen her iki partner de çocuk sahibi olmalarını engelleyen sorunlar yaşayabilir.
Tüp bebek tedavisi, geleneksel yöntemlerle çocuk sahibi olamayanlar, kısırlık tanısı konanlar, ileri yaş nedeniyle doğurganlığı düşük olanlar veya kısırlık sorunu yaşayanlar tarafından uygulanan, günümüzde başarı oranı en yüksek tedavilerden biridir. Hamile ve çocuk sahibi olmak isteyenler. Günümüzde tıp alanındaki önemli gelişmeler ve yöntemler sayesinde tüp bebek tedavisi gören çocukların oranı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde ilk tüp bebek doğumu İzmir kadın doğum uzmanı tarafından 1989 yılında Ege Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilmiştir.
Tüp Bebek ve Mikroenjeksiyon Farkları
Tüp bebek terimi, farklı yöntemlerle ilgili uygulamalar için insanlar arasında gerçekten yaygın bir tabir haline gelmiştir. Özellikle mikroenjeksiyon olarak bilinen yöntemde tüp bebek tedavisi konusunda insanlar konuşulmaktadır. Ancak tıbben endike olan bir tüp bebek tedavisi, kadından alınan sağlıklı bir yumurtanın etrafına sağlıklı ve hareketliliği yüksek sperm bırakılması şeklinde uygulanan bir tedavidir. Tüp bebekte yumurtanın etrafında kalan spermlerden birinin sağlıklı bir yumurtayı döllemesi beklenir. Mikroenjeksiyon, sağlıklı olduğu belirlenen ve toplanan bir yumurtaya tek bir spermin direkt olarak enjekte edilmesidir. Tüp bebek yöntemine göre mikroenjeksiyon yönteminde döllenme ve gebe kalma olasılığı çok daha yüksektir. Özetle, mikroenjeksiyon bir tür IVF prosedürüdür. Ancak asıl amacı başarılı tüp bebek ve gebelik şansını arttırmaktır. Mikroenjeksiyon, günümüzde tüp bebek yöntemleri arasında en çok tercih edilen yöntem olarak öne çıkıyor.