Ajans Dolunay Trabzon Haberleri

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Moldova Cumhurbaşkanı Adayı Andrei Nastase: “Siyasi ayrılıkları aşabilecek ve birlik inşa edebilecek lider benim”

Moldova Cumhurbaşkanı Adayı Andrei Nastase: “Siyasi ayrılıkları aşabilecek ve birlik inşa edebilecek lider benim”

admin admin -
47 0

 

Moldova Cumhurbaşkanı Adayı Andrei Nastase, 20 Ekim’deki seçimlere sayılı günler kala Türkiye ile ticari ve diplomatik ilişkilere yönelik yaklaşımlarını açıkladı. Moldova’nın savunmasız bir zamandan geçtiğini belirterek, toplumsal refahı artırabileceği yaklaşımlarını paylaştı.

Moldova halkı sandık başına gitmek için gün sayıyor. 20 Ekim’de Moldovalılar, hem cumhurbaşkanını seçmeye hem de Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik konusunda oy vermeye hazırlanıyor. Moldova Cumhurbaşkanı adaylarından Andrei Nastase ise Türkiye ile ticari ve diplomatik bağlarını güçlendirmeye odaklandığı reformlarını açıklarken; ekonomi, politika ve toplumsal refahı esas alan yenilikçi yaklaşımlarını paylaştı.

Türkiye’nin Moldova için bölgesel istikrarı teşvik eden önemli bir aktör olduğunu belirten Andrei Nastase, şu değerlendirmede bulundu:

“Seçilmem halinde ticaret, yatırım ve altyapıdaki ekonomik bağları genişletmeyi ve aynı zamanda eğitim ve teknolojide işbirliğini teşvik etmeyi önceliklendireceğim. Bu noktada Türkiye’nin ekonomisi, Moldova’nın modernizasyonu için değerli dersler ve içgörüler sunuyor. Karşılıklı yarar için kültürel ve diplomatik bağlarımızı güçlendirmenin, stratejik ortaklığımızı daha da geliştireceğine inanıyorum.”

“Adil ve şeffaf bir yargı sistemi, her demokratik toplumun temel taşını oluşturuyor”

Vatandaşlarının geleceği birlikte inşa edebileceği bir toplum yaratma gayesi taşıdığını aktaran Moldova Cumhurbaşkanı Adayı Andrei Nastase, “Gelecek ay gerçekleştirilecek seçim, ülkemiz için adeta bir dönüm noktası. AB entegrasyonu ise bunun önemli bir parçası. Ancak, bu Moldova’nın çıkarlarına hizmet ettiği sürece yapılmalı. Ülkemizin aydınlık bir geleceğe sahip olması için iyileştirilmesi gereken birkaç önemli husus bulunuyor. Özellikle her demokrasinin temel taşı olan adil ve şeffaf bir yargı sisteminin oluşturulması gerekiyor. Bu sağlanmazsa, halkımızın hak ettiği bir ülkeyi yaramak mümkün değil” dedi.

“Siyasi ayrılıkları aşabilecek ve birlik inşa edebilecek lider benim”

Moldova siyasetinde uzun yıllardır merkezi bir figür olarak yer alan Andrei Nastase, “Ülkemizin, karşılığı olmayan vaatlerden ve duraksayan ilerlemeden daha fazlasına ihtiyacı var. Halkımız, sonuç veren bir liderliği hak ediyor. Öyle ki kamu görevi yaptığım süreçte, bakanlığımı siyasetsizleştirme ve kaçakçılıkla uğraşan suç çeteleriyle mücadele etme konusunda başarılı oldum. Gücün insanların hayatlarını iyileştirmek için kullanılmadığı takdirde hiçbir anlam ifade etmediğini düşünüyorum. Yolsuzluğu sonlandıramayan, ekonomiyi istikrara kavuşturmada ve söz verdiği reformları gerçekleştirmede başarısız olan bir hükümetin aksine, vaat ettiğim sonuçlara ulaştığım bir kariyer geçmişine sahibim” diyerek sözlerine şunları ekledi:

“Yaşadığım hayal kırıklığı, yalnızca benimle ilgili değil, tüm Moldovalıların paylaştığı bir duygu. Çünkü, hükümetimiz bizi hayal kırıklığına uğrattı. Verdiği sözleri yerine getirmedi ve bu hepimizin hissettiği bir başarısızlık. Reform ve ilerleme istediğimiz halde sonuca ulaşamadık ve hep eksik kaldık. Dolayısıyla başkan olmam halinde, potansiyel tüm enerjimizi ülkemizi birleştirmek için kullanmak istiyorum. İnsanları ortak bir amaç etrafında bir araya getirmeyi arzuluyorum. Çünkü Moldovalılar artık siyasi çekişmelerden yoruldu. Daha iyi bir geleceğe odaklanma zamanı geldi. Siyasi ayrılıkları aşabilen ve bu birliği inşa edebilecek liderin ben olduğuma inanıyorum.”

“Moldova, savunmasız bir zamandan geçiyor”

Moldova’nın halihazırda savunmasız bir zamandan geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Adayı Andrei Nastase, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Rusya’nın etkisi ve müdahalesinden kaynaklanan önemli zorluklarla karşı karşıya kaldığımız bir dönemde, geleceğimiz şüphesiz AB. Ancak bu konuyu aceleye getirmememiz gerekiyor. Hem kurumlarımız hem de dış baskılara dayanma yeteneğimiz açısından hazır olmalıyız. Dayanıklılığımızı geliştirmeli ve giriş şartlarını müzakere etmeliyiz. Çünkü hazırlıksız bir şekilde uygulamaya geçmenin uzun vadeli başarımızı tehlikeye atabileceğini düşünüyorum.”

 

İlgili Yazılar