Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınmada Kadın Derneği’nin (USKD) ilkini gerçekleştirdiği, ‘Değişim Dönüşüm ve Toplumsal Liderlik Çalıştayı’nda sürdürülebilir, eşit ve yaşanabilir bir dünya için yapılması gerekenler konuşuldu.
Konak Best Western Otel’de gerçekleştirilen çalıştaya Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Toker, Avrupa Birliği Uzmanı Fatih Şahin, USKD Onur Üyesi milli sporcu Büşra Ün ve USKD Üyeleri katıldı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren USKD Yönetim Kurulu Başkanı Ayla Alkan, dünyanın bir değişim süreci yaşadığını ve kadınların da bu süreçte önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
Kadınların değişimin kalbinde yer aldığını kaydeden Alkan, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınlar olarak toplumdaki sorunlara hassasiyetle yaklaşıyoruz. Çözüm yollarında yaratıcı ve kararlı olabiliyoruz. Bizlerin karar alma süreçlerinde daha fazla yer alması sadece kadınların değil toplumun tamamının geleceğini dönüştürmek anlamına geliyor. Bugün kadınların sürdürülebilir kalkınmadaki önemini vurgulamak ve bu yolda neler yapabileceğimizi keşfetmek için toplandık. Sürdürülebilir kalkınmanın temelinde, doğru bilgiye ulaşmak ve bu bilgiyi topluma yaymak yatar. Kadınların eğitimi, iklim değişikliği, çevresel koruma ve enerji verimliliği gibi konularda farkındalık oluşturmak için kritik bir role sahiptir”
KADINLAR SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR TOPLUMUN TEMELİDİR
Kadınların ekonomik özgürlüğüne kavuşmasının, sürdürülebilir bir toplumun inşasında en önemli adımlardan biri olduğuna dikkat çeken Alkan, “Kadın girişimciliğini destekleyerek, yeşil ekonomi ve döngüsel ekonomi gibi yeni iş modellerini benimseyebiliriz. Bu sayede çevresel dengeyi korurken ekonomik kalkınmayı da sağlayabiliriz. Kadın girişimciler için yeni iş fırsatları yaratmak ve bu alandaki başarı hikayelerini daha fazla yaymak hepimizin önceliği olmalıdır. Biz uluslararası alanda çalışmayı kendimize ilke edinmiş, bunu tüzüğümüze ve çalışma alanlarımızın içine dahil etmiş bir derneğiz. Çevre kirliliği, iklim, sağlık, açlık, yoksulluk ve eşitsizlikler. Dünya pek çok sorunla boğuşmaya çalışırken bizler güçlü paydaşlarla, birlikten doğan güçle, sorunlara daha etkili çözümler bulabilir ve BM’nin 2030 hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
KAYNAKLAR, PLANLI ŞEKİLDE KULLANILMALI
Toplantıda, sürdürülebilirlik ve stratejik iletişim konularında bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Huriye Toker de, “Sürdürülebilirlik ilk olarak Norveç’in ilk Kadın Başbakanı Gro Harlem Brundtland tarafından bir rapor olarak sunuluyor. Sürdürülebilirlik temel olarak, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını düşünerek ve bugünün kaynaklarını planlamak ve düzenleyerek ilerlemek anlamına geliyor. Sürdürülebilirlik ilk olarak çevreyle başladı. Şu anda dünyanın üzerinde en çok durduğu meselelerin başında geliyor. Birleşmiş Milletler Üyesi 193 ülke tarafından kabul edilen ve 17 başlıktan oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) 2016 yılında yürürlüğe girdi. USKD olarak bu 17 hedefi kapsayan bir yola çıktığınız için sizi kutlarım. Dünyanın son 10 yılına baktığımızda işlerin iyi gitmediğini görüyoruz. Olağanüstü hava olayları, iklim değişikliği, insan kaynaklı çevresel hasarlar, biyolojik çeşitlilik kaybı ve doğal afetler artarak devam ediyor. Bu konuda uluslararası boyuttaki çabaların artarak devam etmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜNYA İÇİN TÜKETİMİ AZALTMAK GEREK
Sürdürülebilir bir dünya için tüketimi azaltmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Huriye Toker, şunları söyledi: “Sürdürülebilir kalkınma raporuna göre Türkiye 156 ülke arasında 72. sırada yer alıyor. Sürdürülebilirlik araştırmalarıyla farklı yaklaşımlar ortaya konuyor. Bunların başında tüketimi azaltmak geliyor. Plastik ve karbon azaltımı, nüfus kontrolü ve eğitim imkanlarının artırılması, enerji, iklim, genetik gibi alanlarda yeni teknolojilere geçiş, bisiklet, toplu taşıma kullanımının artırılması, ekonomide küçülme gibi yeni yollar öneriliyor. USKD olarak uluslar arası networklere dahil olmak, değişim rüzgarı yaratmak için iş dünyasıyla buluşmak gibi misyonlarınız da var. Bir strateji dahilinde öncelik ve hedef belirleyerek planlama yapmalısınız. Ekip ruhuyla çalışmaları sürdürmelisiniz. İnsan ilişkilerinin kalitesi ve herkesin sürece dahil edilmesi çok önemli. Komisyonların birbiriyle iletişimi, sosyal ağ oluşturmak, diğer STK’lar, üniversiteler ve hedef kitlelerle doğrudan etkileşime girmeye de önem vermelisiniz. Bu amaçlar doğrultusunda gösterdiğiniz çabadan ötürü sizleri kutluyorum”